Hiç kimse bu kutlu yürüyüşü pazarlık meselesi yapamaz
Mavi Marmara Gazileri Almalı ve Çelen İsrail'in yaptığı zulme insanlık başkaldırısı şeklinde tezahür eden Mavi Marmara yürüyüşünün insanlığın kutlu yürüyüşü olduğunu söylediler.
Mavi Marmara saldırısının 6 nci yılında Mavi Marmara Gazisi A.Helim Almalı ve Kemal Çelen 36 ülkeden ve diğer dinlerden insanların olduğu bu kutlu organizasyonun bir insanlık yürüyüşü olduğunu, ortak vicdan yürüşüyü olduğunu ve ifade ettiler.
Yıllardan beri Müslüman Filistin halkına zulmeden İsrail’in zulmünün dünyaya anlatılması açısından çok önemli bir çıkarma olduğunu belirten aktvistler İsrail'in zulmüne ilk gün gösterilen tepkinin zamanla kırıldığını söylediler. İsrail'in katliamlara devamı, Mescidi Aksay'ı yıkma çalışmaları, Mazlum Filistin halkını topraklarında katlettiği gibi onları topraklarından sürme faaliyetlerine dünyanın tepkisizliği İsrail'in şımarıklığını artırmasına imkan veriyor.
Çelen: ‘İsrail'in o bölgede 1946 yılında Arzu Mevud hikâyesiyle başlayan ve bu güne kadar devam eden İsrailleştirme ve Siyonistleştirme politikaları Filistin’e özelde Gazze’ye yönelik saldırısını sürekli kıldı Mavi Marmara bu zulme insanlık vicdanının başkaldırısıydı. . Bu kutlu yürüyüşü Arap dünyasının önem verdiği ve desteklediği Filistin ve Gazze davasının sadece Arap meselesi olmadığını, İslam aleminin hatta insanlık meselesi olduğunun, zulme bir başkaldırıydı. Mavi Marmara yürüyüşü Filistin’in yalnız olmadığı ambargonun kaldırılması ve İsrail zulmünün bitirilmesi için düzenlenen kutlu bir yürüyüştü. Mavi Marmara saldırısından bu güne 6 yıl geçmesine rağmen hala bu zulmün önüne geçilmemesi dünyanın duyarsızlığıına işaret eder. Filistin’de ve Gazze’de hala katliamlar devam ediyor. Ambargo devam ediyor. İsrail'in bu şımarıklığına düynanın dikkatini çeken Mavi Marmara kutlu yürüyüşü işte bu açıdan önemlidir. İsrail'in şımarıklığına, zulmüne ve ambargoya karşı bir başkaldırıydı. Bu baş kaldırıyı hiç kimse pazarlık meselesi yapma hakkına sahip değildir.
İsrail Müslümanları o topraklardan sökü atmak istiyor. Müslümanlar bu zulme sessiz kalmaya devam ederse şu an o topraklarda yaşanan zulüm ve toprak işgali diğer islam topraklarına da kayacaktır.
Almalı: ‘O toprakları işgal edenlerden medet umulması islam dünyası için zafiyettir. İsrail’in o topraklardan sökülüp atılması gerekir. Bakın İsrail sadece Filistin ve Gazze ile yeterli kalmayacaktır. Onun asıl derdi Arzu Mevud’dur. Arzı Mevud’u (Vad edilmiş Büyük İsrail İnancı) sınırları için ülkemizin toprakları da var. Halkı Müslüman olan yönetimlerin şu anki duruşları ve durumları iç açıcı değildir. İsrail’in ne kadar korkak olduğunu bizzat gördük. İsrail korkulacak bir topluluk ve devlet değildir. Toplumlar ve devletler içlerindeki korkularını atabilirlerse İsrail’in çok zayıf bir devlet yapı olduğunu göreceklerdir.
Şu gerçekliği göz ardı etmememiz gerekir ki on yıl önce olsaydı belki bu konuyu bu gün konuşamıyor olabilirdik. İsrail’in haksızlığını dile getiren bir yönetimin olmasını kabul etmekle birlikte sürecin geldiği noktayı olumlu görmüyorum. Hükümet İsrail konusunda daha dikkatli davranmak zorundadır. Dedi.