VAN'DAKİ EN BÜYÜK SORUNU NE OLDUĞUNU AKTARDI


TUTKUHABER ÖZEL///
1997 yılından bu yana Van’da bulunan Van – Hakkari Tabipler Odası Başkanı Çetin Kotan sağlıkta Türkiye’de bir devrim yaşandığını ama sağlıklılıkta istene düzeye gelinmediğini söyledi.
Van’da yerel yayın yapan Tutku Radyo’da Osman Nuri Yıldız’ın programına konuk olan Kotan, Van’da yaptığı görev süresi içinde Vanlılardan sevgiden başka bir şey görmediğini belirtti.
ODANIZINIZ TOPLAM ÜYESİ KAÇ KİŞİ?
Kurumsal temsiliyeti olan odamızın toplam 1600 üyesi var. Bizim odamız Türkiye’de temsil kabiliyeti yüksek tabip odalarındandır.
HEM MESLEĞİNİZ HEMDE YÖNETİCİK ZOR OLMUYOR MU?
Odamızın çalışmaları yönetim kurulu tarafından yürütülüyor. Meslektaşlar olarak yönetimi paylaştık. Asli görevimiz olan doktorluğu aksamamasını istiyoruz. Benim birde cerrah kimliğim var. Bunun aksaması doğru olmaz.
ÜYELERİN SİZDEN BEKLENTİSİ HANGİ YÖNDE?
Üyeler daha aktif bir şekilde oda çalışmalara katılmamı isteyebilir. Biz odadan çalıp hekimlik için kullandığımız vakti üyelerimiz normal karşılıyor.
ODA BAŞKANLIĞINIZ BİR YILA YAKLAŞTI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Oda başkanı seçildikten sonra sayın Valiye nezaket ziyaretinde bulunduk. Söylediği bir şeyi zikretmek isterim. Sayın Vali o zaman ‘Deprem sürecinde istekleri beni en az sıkıntıya sokan meslek gruplarının başında hekimler olduğunu söyledi. Deprem anındaki karmaşadan kabul edilebilir meslek grubunun hekimleri olması fedakarca çalışmaya alışkın olduklarının göstergesidir. Kimi meslek gruplarının ortaya serdiği sıkıntıyı en az dillendiren kişiler doktorlar oldu.
DEPREMDE SİZDE ÇALIŞIYORDUNUZ
Bende Bölge Hastanesinde çalışıyordum. OrAdaki meslektaşlarımın çok ciddi çabaları oldu. Hakketten ciddi fedekarlıkları oldu.
SAĞLIK ALANINDAKİ DURUMUMUZ NASIL?
Komplekse kapılmadan söylemek gerek. Benim şu anki siyası statükodan ayrıldığım nokta daha çoktur. Bu yönetimin sağlıkta devrim niteliğinde yaptıklarını keyifle teslim ediyorum. STK’ların genelinde muhalefet vardır. Ama hakkı görmek gerekir. Mesela 112 bu ülke için bir devrimdir. Kendim vatandaş da olarak yaşadım. Annem acil ihtiyacı vardı. Uçak ambulansla hastaneye ulaştırdık. Yapılanların havasına kapılıp durmamak gerekir. Bu arada ciddi sorunlarda yaşanıyor. Bakanlık verilerinde 2000 yılların ortalarına kadar 1.2 ile 1.6 kez müracaat edilmiş. Ekonomik ve sosyal olarak geliştik. Bunun orantılı olarak sağlıklılık olarak gelişmemiz gerekir. 2008 yılı verilerine baktığımızda 6.8’e çıkmış. Ekonomik ve sosyal gelişlere orantılı olarak sağlıklığımızda da gelişme olmalıydı. Sağlıklı ürünlere ulaşmak artarken ne oldu da sağlığımız bozuldu. Bence Türkiye’de kışkırtılmış sağlık ihtiyacı problemimiz var.
Sağlık ocaklarına görünmesi gereken hastaların üçüncü basamak hastaneye müracaatların yoğunlaşmasından ötürü yoğunluk sorun oluyor. Zaman harcamanız gereken hastalara vakit ayıramıyorsunuz.
Türkiye’de sağlık hizmetlerine ulaşmak çok kolay oldu. Bu hakkı teslim etmek gerekir. Ama aynı zamanda istismarında kaynağı olmaya başladı. Avrupa’da sağlığa ulaşmak bu kadar kolay ve ucuz değil.
15 yıl öncede ulaştığımız kanserde ulaştığımız evre 3 yada 4 evreydi. Şu anda ulaştığımız evre yine 3 yada 4 ncu evredir. Bakın teknolojik olarak ciddi yatırımlar yapıldı. Mesela biz Japonya’dan daha fazla yatırım yaptık. İsteriz ki sonuçlarında Japonya’daki gibi olması gerekir. Gelinen noktaya baktığımızda sonuç aynıysa bizim sağlığa ulaşımı ve otelcilik hizmetlerini kolaylaştırdığımızın işaretidir. Sağlıktaki popülist algı budur. Bakın çok önemli yatırımlar yapılıyor. Bunu göz ardı etmeyelim .
GÖREV AİLE HEKİMLERİNE Mİ DÜŞÜYOR?
Politik karar mercilerinin sorunun bu boyutunu anlamaları gerekir. Yerel siyasetçiler bizi ziyarete geldiklerinde bunu kendilerini anlattım. Bakın Japonya’da mide kanseri ameliyatı yapmıyorlar. Endoskopi yöntemiyle girip soğanı soyar gibi o bölgeyi soyuyorlar. Mideyi almıyorlar.
Bakın tam gün yasasından ötürü bir çok hastanede günlere anjiyo yapılmadı. Doktorların çoğu istifa etmişti.
SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM NE DURUMDA
Bir dönem Türkiye’de sağlığa ulaşım çok zordu. Şimdi sağlığa ulaşım kolaylaştı. Eskiden Bağ Kur, SSK, falan vardı. Bunların bir çatı altında toplanması bir güzellik halidir. Her kesimin sağlığa ulaşıma kolaylaştırılması bir devrim niteliğindedir. Ama sanki ipin ucunu biraz kaçırdık gibi. Kışkırtılmış sağlık talebinin oluşması sağlık hizmetine ihtiyacı olan kişiye haksızlık olduğunu söylerim. Sağlıktaki dönüşümde yüzde yüz başarı sağlarken sanki bir fazla başarılı oldular. Gecenin bu saatinde gidin bir hastaneye tıka basa doludur. Almanya’da çok önemli bir hastaneye gittim koridorlarda soru soracak bir hasta bulamazsanız. Ama bizde öyle değil.
YENİ ANAYASA İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİZ ALINACAK MI?
Merkez konumdaki TTB ile yerel yönetimler arasında önemli farklılıklar var. Anlaşabildikleri tek şeyin sağlıkta şiddetin cezalandırılmasıyla ilgi bir uyumlar oldu. Bunun dışında tek senkriyum oluşturulmadı. Sayın Bakan meslek odalarıyla birlikte hareket edip yaptıkları güzel şeyleri daha güzel hale getirebilirdi. Bunu özellikle belirtmem gerekirse ‘Tam gün yasası’ sağlığa vurulacak en önemli darbedir. Koruyu hizmetlerin alınamaması önemli sorunlardır. Meslektaşlarımıza uygulanan şiddetten ötürü önemli konulara yönelemedik.
NASIL BİR TEDBİR ALMAYI DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Ben 10 yıldır Van’da sadece güzellik gördüm. Son zamanlarda Van dahil şiddet olgusunda bir artış görüyorum. Bunun en önemli nedeni sağlık kurumlarındaki gereksiz kalabalıklardır. Hekime kendi kafalarındaki oluşturdukları zaman içinde hekime ulaşamadıklarında hemen saldırıya geçiriyorlar. Bunun kesinlikle bırakılması gerekir.
Bakın insanlar acile gelirken kendisinden daha acil hastaların olabileceğini düşünmelidir. Normal hastaların kendisiyle ilgilenmediğinde ölüm anlamına gelmiyorsa, kendisi ile ilgilenmediğinde ölüm getirecek hastaların daha önemli olduğunu düşünmelidir.
BAŞ AĞRISI İÇİN ACİLE GİDİLİYOR. DOĞRU MU?
Bakın o hastaların hekime gitmesi gerekir. Ama bu tür hastalıkların gitmesi gereken yer neresiyse oraya gitmelidir. Acil durum gerektirmeye hastaların oraya gitmesi başkanın hakkına engel olabilir.
VAN’DA DARP EDİLEN DOKTORA EN SERT TEPKİ SİZDEN GELDİ
Van’da adı olaya karışan vekil doktordan şikayetçi oldu. O doktorumuz bir daha Van’a dönmemek üzere gittiği memleketinde Van’a Van halkına olan saygısına her zaman saygısını göstermiştir. Bir gün beni yine aradı. Sorun yaşadığı vekilin kendisini dava ettiğini söyledi. Dava edilmek doktorumuz oldukça üzmüştü. Ben o vekile ulaşamadım. Aracılarla davadan vaz geçmesini rica ettim. Bu ricam doktorumuzun suçlu olduğunda değildi. Görüntülerden gördüğümüz kadarıyla doktorumuz mazlumdur. O doktorumuzun eşi de doktordu. İkisi de Van’dan ayrıldılar. Vekilimiz Van’a iki doktor getirmesi gerekirken o şekilde yada bu şekilde iki doktorun Van’dan gitmesine neden oldu. Sevimsiz bir şey oldu.
Bakın bu doktorumuz acil uzmanıydı. Türkiye’de acil uzmanları çok sınırlıdır. O doktorumuzu Van’da olması ayrıcalıktı. O doktorumuz gittikten sonra Bölge Hastanesinde ciddi sıkıntılarda yaşandı.
VAN’IN DOKTORA İHTAÇ VAR MI?
Türkiye’de çok ciddi anlamda doktor istihdamı var? Dağıtımda ciddi sorunlar vardı. Türkiye’nin bir çok tarafında olduğu gibi Van’da da ciddi uzmanlar var. Bakanlığın deminden beri saya geldiğim sorunların başında aile hekimliğinin oturmamasından geliyor. Aile hekimleri kardeşlerimin masa başı hekimlikten kurtarılması gerekir. Acil uzmanlarının az olması sorundur. Bazen bir dermatolog uzmanlığında sürdürülebiliyor. Güzellik olabilirde o doktor kalp krizine denk geldiğinde oraya atlayabilir. Burada ciddi hatalar yapabilir. Acil uzmanları aldığı eğitimle hata yapma oranı daha azdır. Onun için acil uzmanlarının bir an önce artırılması gerekir.
İPEKYOLU HASTANESİNİN KAPANMASI İDDİASI VE BİR HASTANENİN KİRALANMASIYLA İLGİLİ İDDİA
Sağlıkla ilgili verilen popülist değerlendirmelerle konuşulmamalı. Yetkilileri söylediği günlük 1200 poliklinik yapılıyor.Bu açıdan baktığımızda evet İpekyolu yerinde dursun. Van Bölge Hastanesinin Baş Hekimi Murat Toprak , Genel Sekreter Vural Bey her ikisi de aklı başında her ikisi de kamu kaynaklarını kullanımının israfında uzak duran, kamu kaynaklarının israfı anlamına gelecek etkinliklerden uzak duran kişilerdir. Mesela Murat Beyle bir malzeme alımıyla ilgili sohbetimiz oldu. Bana bu fiyatlar sanki biraz yüksek gibi dedi. Bende evet öyle dedim. Yani özverili insanlar.
Yeni bir hastanenin kiralanmasının nedeni o hastanenin yoğunluğunu azaltmak vardı. Özellikle kadın doğum hastaları ve yakınları bildiğiniz gibi ciddi bir yoğunlukları var. Vural Beyle de konuştum. Ayrıca bu kliniğin birde mahremiyet boyutu var. O mahremiyet sağlanmıyordu. Ben o hastanenin kiralanmasının doğru ve takdir edilecek tavır olduğunu düşünüyorum. Bir an önce Bölge Hastanesinde yapılan hastanenin bitirilip sıkıntıların giderilmesi gerekir.
Bir hastane kiralarken İpekyolu hastanesinin kapatılma kararı tartışılabilir. Bu konuda Vural bey ve Murat beyin bu konuyu tartışacaklarını düşünüyorum. Bildiğim kadarıyla alınmış bir kararda yoktur.
