YÜZLERCE MİLLETVEKİLİNİN YAPAMADIĞINI YAPTI
.

VANLININ DEFTERİ
-VAN'A HİZMET ETMİŞ AKTÖRLER ALBÜMÜ - 1
Van'a kazandırdıkları, partileri iktidar olduğu dönemde Van'dan milletvekili seçilen birçok milletvekilinden daha fazla eseri olan Feridun Irak, "Van’a hizmet etmiş aktörler albümü"nde yer almayı ziyadesiyle hak eden isimlerdendir.
Van'a hatırı sayılır hizmeti olmadığı halde algısal zorlamalarla öne çıkarılmış kişilerin hala konuşulduğu bir dönemde; Van'a önemli eserleri kazandırmış kişilerin hatırlanmasına aracı olmak, kentin vefası adına bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz.
Bir esprisi Türkiye'nin magazin dünyasında yer alan Irak, sermaye olarak kendisinden çok daha fazla zengin olan kişilerin yapamadığını yaparak, kendilerine ait arsa üzerinde yaptıkları iki okulu Van Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağışlayarak, kentin eğitimine katku sundu.
Üç yıl VATSO başkanlığı yaptığı dönemde Van'a Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB), Organize Sanayi Bölgesi (OSB), Van Ticaret Borsası (VATBO) ve Van Organize Tarım İşletmeleri (VOTAŞ)'ı kazandıran Feridun Irak'ı, kendi dilinden dinleyelim.
FERİDU IRAK FERİDUN IRAKI ANLATIYOR
Van sevdalısı bir insan olarak Van'a kazandırılmasında emeklerimin olduğu yapıların bugün kentin faydasına işler yaptığını görmek beni ziyadesiyle mutlu ediyor.
VAN’A KOSGEB, OSB VE VATBO’YU KAZANDIRDIK
1996-1998-1999 yıllarında Van Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığı yaptım. Aynı dönemde Valilik şirketlerinin bazılarında yönetim kurulu üyelikleri sorumluluğunu da üstlendim. 3 yıl görev yaptığım Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığım sırasında Van’ın sosyo-ekonomik hayatına çok önemli katkıları olacak 3 kuruluşu kazandırdık.
Bunlar sırasıyla:
- O zaman ki şekliyle Sanayi Ticaret Bakanlığına müracaat ederek KOSGEB’in Van’da kurulması çalışmasını başlattım ve VATSO’da bir ofis tahsis ederek Van’a bu önemli kuruluşu getirdik. KOSGEB Van’da hizmet vermeye başladığında Türkiye’de sadece 20 ilde faaliyet gösteriyordu.
- Dönemin Valisi Abdülkadir Sarı, Belediye Başkanı Aydın Talay’la başlattığımız çalışmayla %40 Van il özel idaresi, %30 Van Belediyesi ve %30 payla Van Ticaret Sanayi odası olarak Organize Sanayi Bölgesini (OSB) kurduk.
- Kars’ta 1936 yılında, Elazığ’da 1937 yılında Erzurum’da 1946 yılında kurulan Ticaret Borsası’nı (VATBO) 14 arkadaşla bir araya gelerek Van’da kuruluşunu gerçekleştirdik.
VANSPOR'U 1. LİGE ÇIKARDIK
Vanspor'a başkanlık yaptığım dönemde Vanspor'un süper lige çıkması Van'ın spor tarihinde kazanılmış en büyük başarıydı.
Vanspor'a başkanlık yaptığım 1998-1999 futbol sezonunda Vanspor’un süper lige çıkması, Van'ı Türkiye gündemine taşıdı. Van'ın her hafta televizyonlarda konuşuluyor olması, Van için olumlu algının oluşmasına çok büyük katkı sunmuş, dolaylı olarak yatırımcılarında dikkatine sunulmuştu.
VOTAŞ'I KURDUK
2000 tarihinde, kuruluşunu gerçekleştirdiğim Van Ticaret Borsasına başkan oldum. VATBO başkanlığım döneminde, tarım ve hayvancılık sektöründe Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz’in en büyük yatırımı olan VOTAŞ’ı kurduk.
VATBO başkanlığım döneminde önemli bulduğum diğer hizmetlerimizi sayacak olursam;
- Prof.Dr. Mustafa Sarı hocanın yürütücülüğünde KOSGEB iş birliğiyle İnci Kefalini endüstriye kazandırma projesiyle Çanakkale Dardanel - 1-Tesislerinde inci kefalinin konservesi yapıldı.
- 450 kişiye girişimcilik eğitimi verildi.
- Seracılık, Gümüş işlemeciliği vb. projeleri gerçekleştirildi.
VAN'A İKİ OKUL KAZANDIRDIK
Kentin eğitimine katkı sunabilme düşüncesiyle kardeşim Fatih Irak’la birlikte kendi öz varlıklarımızdan babamız Hilmi Irak ve annemiz Emine Irak’ın adını taşıyan iki okulu milli eğitime kazandırarak hediye ettik.
TÜRKİYE’NİN MAGAZİN DÜNYASINDA YER ALDIK
Van’da görev yapan gazeteci arkadaşlara yaptığım espiri haber olmuş, o tarihlerde kadın programı yapan Hülya Avşar, Gülben Ergen ve Seda Sayan tarafında programlarına davet edildim. Cesaret edemediğim için bu programlara katılamadım. Dönemin bakanlarından bir arayarak üye olma isteğini bildirmişti.
Bu espirinin hikayesi şöyleydi;
Van Ticaret Borsası başkanlığım süresince toplantı salonumuzu isteyenlere tahsis ediyordum. Kadın Derneği’nin talebine de olumlu cevap vererek, salonu kendilerine tahsis ettik.
Toplantıyı takip etmeye gelen gazeteci arkadaşlarla sohbet ediyorduk. Bana yeni bir projeniz var mı? diye sordular. Bende kendilerine önümüzdeki günlerde bir dernek kuracağımı söyledim.
Ne derneği diye sordular. “Kadın mezalimine uğramış mağdur erkekler derneği.” diye cevap verdim. Yaptığım espiri bir gün sonra haber yapınca, bu haber dalga dalga Türkiye’ye yayıldı. Ulusal TV’lerden gazetelerden röportaj teklifleri ard arda gelince mecburen de olsa kabul ettim. Söz bir kere ağızdan çıkmıştı. Haber Türkiye’de yayılmış, iş ciddiye binmişti.
Tüzük hazırlamam gerekiyordu. Feminist kadın derneğinin tüzüğünü aldım, kadın kelimesinin geçtiği yerlere erkek yazarak, kâğıt üzerinde işi tamamladım.
İş ciddiye binmişti bende madem öyle kurayım dedim. İlk önce bir tüzük hazırlamam gerekiyordu bunun için feminist bir kadın derneğinin tüzüğünü aldık neresinde erkek kelimesi geçiyorsa yerine kadın kelimesini koyduk. Tüzük işi tamamdı amma velakin derneği kuracak 7 babayiğit erkek bulamadım.
Ayrıca o tarihlerde kadın programı yapan Hülya Avşar, Gülben Ergen ve Seda Sayan’ da programlarına davet ettiler. Doğrusu bu programlara katılma cesaretini gösteremedim.
Yine o tarihlerde görevde bulunan bir bakanımızda beni aradı Feridun Bey tüzükte sırdaş üyelik var mı? Varsa bizde üye olalım demişti ben tüzüğe bu maddeyi ilave edeceği mi söylemiştim.
Ayrıca Türkiye’nin bazı illerinden mektuplar geldi. Bu mektuplar birinde adamın dayak yediğine dair tutanak vardı.
Velhasıl kelam güzel bir anı olarak kaldı.