Sonu hüsranla sonuçlanacak siyasiler
Sonu hüsran olan siyasetçiler
M.SALİH GEÇKEN
vanradikal@hotmail.com -Örgütlü yapıları derinden sarsan olumsuzluklardan birkaçı riya, kibir, torpil, iltimas, hırsızlık, bilginin-erdemin kıymetsizleştirilmesi, büyüklere saygısızlık vb. şeylerdir. Sosyal hastalık olarak nitelendirilecek bu davranış şekillerinin yaygınlaştığı devlet, parti ya da STK'nın sonu hüsrandır.
Van özelinde gündelik yaşamda siyasiler daha fazla etkili oldukları için riskte/fayda da onlar için belirgindir. İyi pratik/amel kazanca; kötü pratik/amel kayba götürürken; toplumun/bir çok bireyin hak kaybına neden olmak, telafisi/tövbesi çok zor eylemdir. Bir kişinin torpille işe alınması, işe ihtiyacı olan binlerce kişinin hak gaspı/hırsızlığıdır. İnananlar için KABİR hesabıdır.
Peygamber Aleyh Selamın;
“Sizden öncekiler, ileri gelenlerden biri hırsızlık yaptığı zaman onu cezalandırmadıkları, zayıf biri hırsızlık yaptığı zaman ise ona hemen had tatbik ettikleri için helak oldular." uyarısı aynı zamanda İşe ihtiyacı olan binlerce gariban/yetim/kimsesiz varken; toplumun ileri gelenlerinin tavsiye ettiği maddi durumu iyi olanları işe almak, aynı haksızlığın başka versiyonu değil mi?
"İş ehil olmayana verildiği zaman kıyameti bekle" uyarısını şu an yaşadığımız Van özeline indirgediğimizde, toplumun felaketin eşiğine geldiğinin göstergesi değil de nedir? Müsebbiplerin cezalandırılmaması mümkün mü?
Akşemseddin, İbni Haldun, Koçibey gibi siyasi alanda bilgeleşen kişilerin örgütlü yapıları yönetenleri uyarmak için dikkat çektikleri başlıklardan birkaçı şöyledir:
1-Gurur ve kibrin yıkıcılığı
2-Liyakatin dikkate alınmamasının toplumda yarattığı öfke
3-Adaletsizliğin yaygınlaşmasıyla artan güvensizlik ve zulüm.
Van özelinde toplumuzda ihale ve iltimasın zirve yaptığı bu dönemin akıbetini yıllar önce tespit eden İbn Haldun, devletin ve halkın malını ele geçirmenin devletin/toplumun çöküşüne yol açtığını belirtir.
***
Toplumsal güveni ve birliği bozan olumsuzluklardan bir kaçı;
Baskı/şaibe/siyasi hatır ile kamu malının ihale yoluyla yönlendirilmesi...
Torpille kul hakkının ve vatandaş hakkının gaspı...
Toplumda torpille, rüşvetle ya da gücün hatırı ile işe alınıyor fikrinin normalleştirilmesine örnek olunması.
Güç sahiplerinin gücünü adaletsizlikten yana kullanmaları...
Parti kardeşliğinin/yoldaşlığının avantaj olması…
Ülke sınırları içinde yaşayan tüm insanların hakkının olduğu kamu malının yönlendirilmesine müdahale edilmesi…
***
Van özelinde dile getirilen rahatsızlıklar:
1- Torpile aracı olarak kul hakkına girmek...
2- İhaleci aç gözlülere (kamu hırsızlarına) haksız bir şekilde destek ya da ortak olmak...
3- Kamu malını korumak yerine hoyratça kullanılmasına aracı ya da ortak olmak.
4- Garip gurebayı görmezden gelmek. Destek olmamak,
5- Zengin olanlarla daha çok ilgilenmek. Daha çok destek olmak.
6- Garibanın hakkını zengine vermek. (Örneğin işçi alımında garibanın/yetimin/sefilin hakkını zengine vermek)
7- Yetimleri, kimsesizleri, evine ekmek götüremeyenlerin iş hakkınının; maddi yönden zenginlerin işe girmesine yardımcı olmak..
Allah'a hesap vermeyi unutup siyasi gelecekleri uğruna torpile boyun eğen, ARACI OLAN, iltimasa destek olan, kamu malına çöreklenenlerle şüphesiz ki büyük kayıptalar. Hiçbir makam İHTİYACI OLAN KULUN HAKKINI İHTİYACI OLMAYAN TORPİLLİYE verme hakkını vermez. Anlamsız yorumlarla insanların hakkının gaspı, kabirde hesabı oldukça zor ameldir.
Torpil, iltimas, gücün yönlendirmesi, ihale yolsuzlukları, hak edilenden fazla para alma, hak edilen hizmeti tam olarak yapmama, KUL HAKKIDIR.
HZ. ÖMER’İN, AK ŞEMSETTİN’İN, İBN HALDUN’UN, ALİYA İZZETBEGOVİÇ’İN, YAHYA SİNVAR’IN YOLU ORTADAYKEN, kul hakkına girmek çokta akıllıca bir şey değildir. Allah'ın adaletinden kaçmak mümkün değilse, başkaları için zor hesabı tercih etmek akıllıca değildir.