Erdoğan'ın Van'daki 'Burutus'leri.
Van'da gündelik yaşamda siyasadan kaynaklanan o kadar çok sorun var ki bir kısmı ülkeye bir kısmı da halka ihanet sayılacak düzeydedir.
M.SALİH GEÇKEN
vanradikal@hotmail.com -Bu yazıyı aynı algıyla yazacak olursam;
Van'da gündelik yaşamda siyasadan kaynaklanan o kadar çok sorun var ki bir kısmı ülkeye bir kısmı da halka ihanet sayılacak düzeydedir. Yazımı uzun tutmamak için bürokrasiye yapılan baskı ve işe alımda yapılan haksızlıklarla sınırlı tutacağım. Yereldeki siyasilerin referansı (baskısıyla) işe alınan kişilerin sorunlu koordinatı, Türkiye ortalamasında eğitim zekası yüksek bürokratlarımızın (kayyum olarak atanan kaymakamlarımızın) istihbarat raporlarında 'sorunlu kişileri işe aldı' kaydının oluşmasına neden olma ihtimalı şu ana kadar dile getirilmeyen çok ciddi bir hak ihlalidir. Günü düşünen eğitim zeka düzeyi daha düşük bir siyasinin referansı (baskısı) bir çok kaymakamın (kayyumun) ilerde karşısına çıkabilecek güçlü bir engel olabilir.
1935'te CHP'nin en büyük en büyük günahlarından biride eğitim zekası yüksek olan insanların okuyarak elde ettiği yönetim kademelerini siyasilere tevdi etmesiydi. CHP 1935'lerde il başkanlarını Vali olarak ataması yada valileri siyasilerin kontrolu altına alması eğitim zekası üstün bürokratların ülkeye hizmet enerjilerini pasifize etme girişimiydi. CHP'nin o günkü pratiği ne kadar kötü idiyse bu gün Van özelinde eğitim düzeyi düşük siyasilerin, eğitim düzeyi yüksek bürokratları baskılama girisimi o kötü ruhun yeniden hortlatma çabasıdır. Günümüzde bile 1935 CHP'sinin bu ülkeye kaybettirdiklerini konuşurken Van’da güçleri yettiğince Valilere (M.Emin Bilmez Vali’ye yapılmak istenenleri görüyordum), haklı olarak geleceğinden endişe eden kaymakamlara, baş hekimlere ve yöneticilere az eğitimli siyasilerin kurduğu baskının; CHP'li siyasilerin ülkeyi kaosa sürükledikleri 1935 pratiğinden daha masum değildir. 'Van özelinde daha fazlan alan kapmak için, CHP'nin o zamanki pratiklerine öykünen az eğitimli siyasilerin bu günkü pratikleri hem ülkeye hem topluma hem de siyasi karizmalarına güç katan partiye en büyük kötülüktür. Acilen müdahele edilerek muhakkak durdurulmaları gereken kötü bir haldir.
Sayın Cumhurbaşkanım, Van özelinde yazacak olursak Ak Partili siyasilerin referansıyla belediyelerde işe aldırılan koordinatı ülke için tehlike olarak kabul edilenlerden ötürü, eğitim zekası bakımından ülkenin zeki çocukları arasında yer alan KAYMAKAMLARIN İSTİHBARAT RAPORLARINDA "SORUNLU KİŞİLERİ İŞE ALDI" şeklinde kayıt altına ihtimalini oluşturması bile Allah aşkına ülkenin zeki çocuklarına ve ülkeye yapacakları hizmete haksızlık değilde nedir? Gelecek kaygısıyla iftiraya ve yüzlerce şikâyete maruz kalmaktan çekinen ülkenin eğitim zekası yüksek bireylerinin, sekreteri dahi olamayacak kapasitede olduğu halde bir şekilde siyasette yer almış kişilerin baskı kurması ülkenin geleceğine ve gelişimine darbe değil midir? Dünya lideri Sayın Erdoğan'dan beklenti, Van’da bu pervasızlığı siyaset kılıfıyla meşrulaştırmaya yeltenenlere bir ayar vermesidir.
- Van’daki Ak Parti’den sorumlu il başkanından bunun hesabını sormamak, ülkenin geleceğinde oluşan gediğe göz yummakla eş değerdir. İyi çocuklar iyi bahçelerde bulunan çocuklardır. Kötü iklimde gezinmeyi düşünen çocuklardan iyi çocuk çıkması pekte mümkün gözükmüyor.
- Hatırlatmakta fayda olur mu? Ak Parti Van il başkanı Sayın Cumhuraşkanı Erdoğan'ın Van'daki temsilcisi değildir. Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın Van'daki temsilcidir. Van'da Ak Partiye üye olan siyasilerin il başkanıdır. Kentin yönetiminde hiç bir söz hakkı yoktur. Bu kentin yönetimi Vali ile devletin atadığı sorumlu bürokratlarındır.
Van, genç nüfus açısından Şanlıurfa’dan sonra ikinci sırada olan bir ildir. Devlet kapısı en güvenilir liman olarak görüldüğü için maaşı garanti bir işe kapat atabilmek için çevresi olanlar kapıları çok rahat aşarken, kimsesiz garibanların kimsesi olmadığı için zorlayacakları kapı ekonomik ve sosyal statüleri kadardır.
- Van’da yaşayan halkın kabulüne göre işe alımda zulüm arşı alaya yükselmiştir. Vatandaşta bu algının oluşmasına katkı sunacak birçok olumsuz pratik maalesef mevcuttur. İşe ihtiyacı olan ekonomik ve sosyal statüleri daha düşük olanlara Ak Parti'de sözü geçen siyasilein biz karışmıyoruz İş Kur'a müracaat edin demeleri; tespit edilen haksız uygulamalara savunularında 'hizmet edenleri, dava adamlarını işe alabiliyoruz' sözlerine rağmen, dava diye tanımladıkları siyasal harekete düşman olanları almaları tarihin iz düşümünde düalist paradoksun en kötü örnekleri arasında yerini almıştır. Ak Partili siyasilerin referansıyla işe alınan 18 - 20 kişi neden işten atıldı? (!)
- Kayatürk soy isimli 4 kişinin .... belediyesine işe alınması, işsizlik oranı yüksek olan Van'da vatandaşı Ak Parti'den nefret ettirmek için çok güçlü bir nedendir. Burhan beyin "Kayatürk ailesinin hakkı yok mu?" savunusu doğru olmadığı gibi adalete uygun değildir. Sadece bir aileden dört kişinin iş bulduğu Van'da binlerce ailenin bir tek çocuğu iş bulamıyorsa, Kayatürklerinde böyle bir hakkı yoktur.
Van'daki söz sahibi siyasilerin halkın iş talebini İş Kur'a yönlendirmesi doğru; ayni siyasilerin hatırlı maddi durumu oldukça iyi olanların çocuklarını, belasını bizden uzak tutsun diye Ak Parti liderini ve hizmetlerine hakaret edenlerin çocuklarını yada yakınlarını, yap işimi yapayın işini konumunda bulunanların evlatlarını işe almları “tuz koktu” düşüncesine neden olurken; Allah aşkına Erdoğan bunları görmüyor mu? Neden bunlara engel olmuyor? bireysel isyanının, sonraki aşaması Sayın Erdoğan'a (bence dünya lideridir) yönelecektir. Sayın Erdoağan için ölümü göz kırpanlar, yapılan haksızlıklardan ötürü Erdoğan'dan kopma ihtimali oldukça yüksektir. Son çare olarak adaletin sizden bekliyor olmasından bir sonraki adımda eleştirilecek kişinin Sayın Cumhurbaşkanı “SİZ” olacağınızı bilmenizi isterim. Nefsi emaresinin direktifleriyle yaşamayı alışkanlık haline getirenlerin hatalarından ötürü, eleştiri oklarının (yazdığım kitapta belirttiğim gibi bir dünya lideri olarak kabul ettiğimiz) Sayın Erdoğan’a yönelmesi bizi rahatsız edeceğinden belki engel olabiliriz diye yüksek sesle eleştirimizi dile getirdiğimizi bilmenizi isterim.
“Zengin ve güç sahibi insanların çocuklarının torpille işe alınması zulümdür. Zulme tepkisizlik ahlaki değildir. Van özelinde siyasilerin her şeye müdahalelerinin nihai eleştirisi Sayın Erdoğan'a yöneleceğini görmek siyasi ferasetin bir zorunluluğudur.”
Maddi durumu kötü olan ve torpil yaptıracak çevresi olmayan işsizlerin ‘AHI’ ve “BEDDUASI” siyasi prestijlerin tamamını yerle bir edecek kadar masumdur. Allah şahit ki işe ihtiyacı olan mazlumlar görülmemekte, duyulmamakta, iş bulamamaktadır. İş talebinde bulunmak için çok yıldızlı iş yerlerine ve otellere giremeyenlerin iş bulamaması muhtemelen Allah'ın gazabını artıracaktır. Sayın Cumhurbaşkanım bu haksızlığı ancak siz durdurabilirsiniz. Ak Partiye ve liderine her türlü kötü sözü reva görenlerin Ak Parti referansıyla işe alımı siyasi iblisin zaferinden başka bir şey değildir. Allah aşkına dava adamı bunlar mı? Sayın Erdoğan'a her türlü tanımlamayı reva görenlerin, 2015 yılına kadar Erdoğan severleri PKK'ya hedef gösterenlerin bu gün Ak Parti referansıyla işe alımı hangi davanın hangi inancın bir pratiğidir. Ak Partinin referansıyla Ak Parti düşmanlarının işe alımı, şahsınıza destek verirken ölmekten bile çekinmeyenlerin yüreğine "Bürütüs Hançeri"nden daha ağır darbe olduğunu bilin derim. (İl Başkanına, Ak Parti referansıyla işe alınan 18-20 kişinin, farklı partinin il başkanının şikayetiyle neden işten alındığını sormak gerekir, diye düşünüyorum. Ve onlarca...)
- Erdoğan severleri yaptıkları haberlerle PKK'ya ihbar edenlerin son bir iki ayda Ak Partinin dava adamı olması, Sayın Erdoğanı ve değerlerini savunduğu için bir kaç kez PKK'nın suikast girişimlerine maruz kalanların 'algı ajanı olarak suçlanması' Ak Parti il başkanın hain olma ihtimalını düşündürür.
Tüm uyarılara rağmen Ak Parti Van İl Başkanı Emre Beyin, 2023 seçimlerinde bile Ak Parti karşıtı CHP/DEM ittifakında yer alan bu gün bile ilişkileri sorunlu olan bir kişinin Ak Partinin gazetecilere haber aktarmak için kurduğu 'İL SKM' başlıklı sosyal medya hesabının 'YÖNETİCİSİ' olarak atanması ve Sayın İl Başkanının "yola çıktıklarımı yolda bulduklarımla değişmem" gibi ahlakı kavramla bu hatasının üstünü örtmeye çalışması nasıl bir psikolojidir. Birkaç kez suikast girişimine maruz kaldığımız PKK’nın güçlü olduğu dönemlerde bizleri PKK’ya ihbar niteliğinde olan yazıları yayınlayan, 2023 seçimlerinde CHP/HDP ittifakında danışmanlık yapan ve onlarca…….. A.K. ne zaman İl Başkanı Emre Bey’in dava arkadaşı oldu. Elimizdeki bilgileri kendileriyle paylaştığımız için ne zaman algı ajanı olduk anlamış değilim.
Sayın Cumhurbaşkanım, Ak Parti aday adaylarından .... PKK muhbiridir (Z.T. yazmıştı) iddiasıyla yazılan ve Ak Parti cenahinin çokta hoşnut olmadığı bir aday adayı hakkında yaptığımız çalışmalarda gördüğümüz gerçeği dört kişinin şahitliğinde Kayhan Türkmenoğlu ile paylaşmış, adaylık verilmesi durumunda Ak Partinin kesinlikle kaybedeceğini, dindar ve milliyetçi seçmenin bu kişiye oy vermeyeceğini aktarmıştım. Burhan Kayatürk’te bildiği bu konuyu aday adaylığı döneminde gayet kibar ve uyarı niteliğinde bir makaleyle “ … kişinin aday yapılması durumunda “dindar ve milliyetçi kesimini oy vermeyecekleri” uyarısında bulunmuştum. Uyarı niteliğindeki yazım, aday adaylık döneminde Burhan Kayatürk’ü neden rahatsız etmişti anlamış değilim. Sayın Cumhurbaşkanı o aday açık arayla kaybederse Ak Partili seçmen üzüleceğine rağmen dindar ve milliyetçi kesimin oy vermeyeceğini bile bile aday yaptırmalarını, ADAY YAPAN BİZ DEĞİLİZ BAŞKAN ERDOĞANDIR DEMELERİNİ” herkesin affına sığınarak siyasetin burusutluğu olarak değerlendiriyorum.
- DİPNOT: Ak Partinin tartışılan adayı, Cumhurbaşkanı Van'a gelinceye kadar reklam afişlerinde Ak Parti'nin logosunu dahi kullanmadı. Reklam afişlerinde Ak Partinin logosunun tartışmalı adayın neden kullanmadığına yönelik Burhan Bey, Kayhan Bey ve Emre beyin bir açıklması var mıdır? Cumhurbaşkanı Van'a gelmeden iki gün önce raklam afişlerin değiştirmi ayrı bir fecaattir.
Sayın Cumhurbaşkanım Vanlıların sizden bir kaç talebi var:
1- Ankara'dan Van'a Demiryolu ile yolculuğun keyfini bizde yaşamak istiyoruz.
2- Emin Bilmez Vali döneminde hızlandırılan çevre yolunun daha ivedi bir şekilde bitirilmesini,
3- Çığdan ötürü ölümlerin yaşandığı bölgelere yönelik çözüm,
4- Siyasetin bir an önce bürokrasiden el çektirilmesini, rica ediyoruz.
Kendimle ilgili bir meramımı ekleyecek olursam;
- “Erdoğan'ın Kurtlarla Dansı” adlı kitabımı 2023’te Van'a geldiğinizde size vermek istediysemde, Burhan Kayatürk bey efendi sizin çok sinirli olduğunu söyleyince, ısrar etmedim.
- Bu harekete ve partiye vefa göstermiş, 15 Temmuz şanlı direnişine katkı sunmuş, ölümüne sokağa çıkmış insanlara yapılan haksızlığın "Erdoğan sevgisi vurulmuş bir darbedir" söylemim "Algı Ajanı" olmakla suçlanmak için bahane olunca 2024'te de kitabımı size kendi ellerimle vermem mümkün olmadı.
- Umarım “ERDOĞAN’IN KURTLARLA DANSI” kitabımı farklı bir zaman diliminde farklı bir mekanda verebilme imkanım olur.
- Allah Ömrünüze ve nesliinize bereket versin.