Vali Balcı'ya sorularım var?
.
M.SALİH GEÇKEN
vanradikal@hotmail.com -Vali Balcı'ya sorularım var?
Önceki yıllarda başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok siyasi ve bürokrata attığı iftiralardan ötürü 2019-2020 tarihlerinde hakkında yazılar yazdığım (linkleri yazı bitiminde) Ziya Türk’e Van Büyükşehir Belediyesi'nden uçuk para ödemiş haberine çokta şaşırmadım. Kayyuma kadar çalıştığı/yardım ettiği otelde kalan, çocuklarının nafakasını ödemediği konuşulan birinin kayyumdan sonraki ekonomik değişimi dikkat çekiyordu.
2017'de genel sekreter olarak atanan ve bir çok haksızlıkta imzası olan M.Y. ile başlayan "hep kazan, her yerde kazan" yolculuğunu günümüze kadar sürdürenler olduğu gibi kazançlı yolda diskalifye edilenler de oldu. "Cuma akşamları, Sinan Başak'ın kulağı çınlıyor mu?" bilmiyorum. Bir süre sonra vatansever-hain kavgasının en önemli nedeni kazançlı yolda kalma-atılma kavgasının kabulü daha baskındı. Kayyumla para kazananların bir kısmı bir anda vatansever olmuş, vatansever şalına bürünen (normal zamanda asla bir araya gelemeyecek kişiler) vatandan para kazanmık için kollarını sonuna kadar sıvamışlardı. (Kayyumla paraya kavuşanlardan bir kısmının yeniden kayyum isteğininin vatandan ziyade haksız kazançtan olduğunu görenlerdenim.)
Ziya Türk’ün ortağı olduğu sıradan bir internet TV’ye Anadolu Ajansı gibi dünyaya haber servisi yapan bir kurumdan aynı yıl içinde yaklaşık on kat fazla para verilmiş olması (haber şu ana kadar yalanlanmadı) hazmedilecek gibi değil. Bu halkın parasının daha önce Cumhurbaşkanı olmak üzere birçok kişiye iftira atan Ziya Türk’e neden verildiğini birçok kişi gibi bende merak ediyorum.
Sorulara geçmeden önce birçok bürokratın muhtemelen bilmediği birkaç konuyu paylaştıktan sonra sorularıma geçmek istiyorum.
Sayın Kayhan Türkmenoğlu il başkanı olduğu dönemde bize ve bürokratlara vatansever gazeteci diye tanıttığı Ziya Türk ‘kalkan ve kılıcını kuşanmış’ olsa da PKK ve FETÖ'den ziyade, Ak Partinin güçlü isimlerine FETÖ’cülere benzer bir yöntemle algısal yazılarla iftira atıyordu. Hiçbir bürokratın koruyamayacağı bir üslupla iftira atan Ziya Türk’ün TİM’de (TİM kavramı bana ait) istihbarat elemanıdır algısı yaygınlaştırılıyordu. Seçim döneminde FETÖ Sever, bazı aday adaylarına, "Büyükşehir adayı Takva Ziya Bey'in ismini duyunca hazır ola geçer, Ankara’da çok güçlüdür" algısal çalışması yapıyordu. Bir süre sonra TİM elemanıdır algısal operasyonu alanda ve algıda tutmuş, birçok kişi buna inanmıştı. Algısal yalana inandırılanlar ön ilikliyor, kapıda karşılıyor, kapıya kadar uğurluyordu. (Kayyum dönemi genel sekreteri Mehmet Yaşar, benimle görüşmek için Zeve Şehitliğini seçmesi korkunun boyutunu gösteriyordu.) Şişirilmiş balonu patlatmak çok zor olsa da oldu; çok zor oldu. Tahammülü zor iftiraları hemde pervasızca atan bir kişiyi, siyasi arenada sözü dinlenen bir siyasetçinin dışında hiçbir bürokrat koruyamaz gerçeğini basına/yerel bürokrasiye ve topluma anlatınca TİM efsanesi yavaş yavaş kırılmaya başladı.
HDP Eş Başkanı Aysel Tuğluk’u çalıştığı radyoda konuk alan ve dönemin HDP sosyolojisinin desteklediği dernekte başkan yardımcılığı yapan Ziya’ya ilk koruma verildiği dönemde yeğenleri - yardımcıları PKK tarafından şehit edilen siyasilerin ruhunda depremler yaratacak FETÖ’cülerin yöntemine benzer kavramlarla tahrik ediyordu. Kayhan Türkmenoğlu il başkanı olduktan sonra basınla ilk kez bir araya geldiği kahvaltıda, Ziya'nın iftiralarını yazdığı gazetenin sahibi "gazetecileri ölümle tehdit ediyorlar. Kahvaltıyı terk edin. çıkın gidiyoruz” gibi gazeteciler galeyana getirildi. "Ak Parti Muradiye lçe başkanı İbrahim Vanlı ölümle tehdit etti" yalanına inandırılan gazeteciler de şahitlik yapmış, ondan sonra Ziya’ya koruma verilmişti. Ziya'ya ilk verilen koruma Kayhan Beyin birlikte çalışmak istemediği Ak Partili siyasilerden korumak için verildiğini duyuyorduk. Kayhan Bey’in “Ziya gözlerinden öperim. Sen benim gazetecimsin” muhabbetini nasip olursa başka bir yazıda paylaşırız. (Yazımı devam eden kitabımda tüm detaylar var)
Ziya Türk’ün de ortağı olduğu sıradan bir internet TV’ye verildiği iddia edilen ve haberleştirilen uçuk ödemeler doğruysa (şu ana kadar yalanlanmadı), bu ödemeyi yapanlar bunun sebebini topluma açıklamak zorundalar. Sebep soran halka bilgi vermek zaruridir. Sebebi söylemek, hesap vermek değildir. Bu halkın parası sıradan bir internet TV’ye neden ödendi?
Sayın Vali Ozan Bey;
1- PKK’nın hallaç pamuğuna çevrildiği bir dönemde (2018) Ziya’nın ‘Çözüm Süreci PKK’ya güç kattı gibi algısal yazıyla Sayın Cumhurbaşkanına iftira attığını biliyor muydunuz?
2- Şu anki İçişleri Bakan Yardımcısı Sayın Münir Karaloğlu’na (Diyarbakır Valisi iken) algısal yazılarla FETÖ’cü olmakla iftira attığını biliyor muydunuz?
3- Cumhurbaşkanı Danışmanı Gülşen Orhan, eski Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftçi ve Burhan Kayatürk’e FETÖ’cü olmakla ve PKK’lılar yardım etmekle iftira attığını biliyor muydunuz?4- Sayın Vali, Ziya Türk’ün sahibi olduğu sıradan bir internet TV’ye ajanslara ödenen ücretin yaklaşık on katı ödeme yapıldı mı? Ödeme yapıldıysa 'sebep' neydi?
6- Eğer bu ödeme yapıldıysa haberiniz var mıydı? Haberiniz yok idiyse halkın parasını peş keş çekenlere zimmet çıkarılması için soruşturma başlatacak mısınız?
ŞİMDİLİK BU KADAR.
ZİYA HAKKINDA 2019-2020 TARİHLERİNDE YAZDIĞIM YAZILAR:
VAN'DAN PENSİLVANYA'YA KİM NEDEN GİTTİ?