Ver parayı al belediye başkan adaylığını
Ver parayı al belediye başkan adaylığını
M.SALİH GEÇKEN
vanradikal@hotmail.com -Ver parayı al belediye başkan adaylığını
Aday adaylığından adaylığa geçiş sürecinde yaşananlar ve bazı kişilerin pratikleri "para iddiasını" güçlü kılıyor. Atalarımızın "parayı basan düdüğü çalar" sözünün modern versiyonunun siyasi mücadelede önemli bir etken ve argüman olduğuna inanılıyor olması, konuşulanları yaygınlaştırıyor. Ekseni ve hedefi kazanacağı para olan bir kaç kişinin görüntüde de olsa etkinliği şüpheleri artırıyor.
"Dedikodu mu? Gerçek mi?" tartışmaları aşılmış gibi gözüküyor. "Ver parayı al adaylığı" iddiası ve söylemi toplumun inanarak konuştuğu bir gerçek haline dönümüş. Toplumda inanılarak konuşulan bu yaygın iddia ve söylemin aday belirlemede etkisi olan "bazı siyasilere yakın kişilerden" kaynaklandığını; bu kişilerin seçimden önce aday olmak isteyen kişilerden nemalandığı; seçim sonrası için ihale sözü aldığı iddiaları ciddi ciddi ifade ediliyor olması, politize seçmenin süreçle ilgili kabulüdür.
Aday adaylarının önemli kesiminde ve yakınlarında "adaylık=para" ikilisinin kanıksandığı bir sosyo-psikolojide "aday belirlemede etkin olan bazı siyasilere yakın" "hedefi ve ruhu kendi kazancına odaklı" kişiler tarafından sürecin kullanıldığı iddiası çokta yabana atılacak gibi gözükmüyor. Bu tarz söylem ve iddianın alıcısının çok olması yaşanan sürecin kirliliğinden kaynaklanıyor. Duyanların koşulsuz inandığı bu sürecin oluşumuna zemin hazırlayan en önemli etken "söz sahibi bazı siyasilerin menfaate odaklı kişileri" yanlarında taşımalarıdır. Yakında kokusu çıkabilir.
Aday belirlemede "sözünün etkisi olan bazı siyasilerin" etrafındaki dizilime bakınca para iddiası baskın duruyor. "Nasıl olsa Ak Parti Van'da yerel seçimi kaybedecek" kabulüyle hareket eden yanaşık menfaatçilerin "mirastan mal kaçırma" pratiği çokta sırıtmıyor. Ak Partiyi düşünüyoruz şalıyla gizlenen menfaatçilerin gücü "söz sahiplerinin" ortak arzusu ve birlikte olma durumudur.
Curcunacıların ortak haraketi, "seni aday yaptık" "seni aday yapacağız" "aday olman için uğraşıyoruz" söylemleriyle "İpekyolu adaylığına karar verinceye kadar Ak Partiye zırnık kadar faydası olmayanlara yönelik övgüleri "o olmazsa kazanamayız" "kocaman yalanı" para iddiasını doğruluyor gibi duruyor.
Parayı verenin övgüye mahzar olduğu bir dönemde; paraya tamah etmeyenlerin Ak Parti düşmanı olarak tanımlanması; eziklerin, dürüstlüğe atmaya çalıştığı kesiklerden biri olsada, eziklere boğun eğmeyenlerin varlığı curcunacıları rahatsız ediyor olması azda olsa dengeye zorluyor.
Yapılan çalışmada HDP'lilerin oy alma ihtimalinin yüzde sıfır; Ak Partili dindar ve muhafazakar seçmenin yaklaşık yüzde 7'sinin oy vermem dediği kişiye yönelik övgünün tek motivasyonu, Napolyon Bonapart'ın, "PARA PARA PARA" felsefesi olsa gerek diye düşünülüyor.
Parayı veren övgüyü alıyor, övgüde cömert davrananın motivasyonunun nema olduğu olduğu biliniyorsa; parayı konuşturanın övülüyor olması, iki kere ikinin dört etmesine engel değildir.
Düne kadar nemalandıklarını öven, nemaya yol vermeyenleri sövenlerin; bu gün kent hayrına çalıştıklarını düşünmek bile dürüstlüğe hakaret olur.
SON NOT: Düne kadar, nemalandıranları öven, nemaya yol vermeyenleri yerenlerin; övgüsü de önerisi de edinmek istedikleri nemaları kadardır. Hepsi bu kadar.