bonus veren siteler bahis siteleri https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş

03 Ocak 2025 - Cuma

MHP Ak Parti'nin sırtında yük müdür?

.

Yazar - M.SALİH GEÇKEN
Okuma Süresi: 5 dk.
M.SALİH GEÇKEN

M.SALİH GEÇKEN

vanradikal@hotmail.com -
Takip EtGoogle News

Dem Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, Ahmet Türk ve Sırrı Süreyya Önder'in aralarında bulunduğu grubun MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi ziyareti Türkiye siyasi tarihinde birçok tartışmaya, eleştiriye, övgüye ve değişime yol açacaktır.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Öcalan'a yönelik iki hamlesi Türkiye'nin siyasi tarihinde bir taraftan övgüyle diğer taraftan sert eleştiriyle anılacaktır. Bahçeli'nin birinci hamlesi "Öcalan'ı idamdan kurtarmıştı". İkinci hamlesi, "Öcalan'a meclis yolunu açabilir." eleştirisi düz mantık değerlendirmenin bir sonucudur. Binlerce gencin ölümüne engel olma cesareti övgüyü gerektiren bir girişimdir. 

Türkiye'ye teslim edildiğinde özellikle milliyetçi cephede oluşan "İDAM" arzu ve talebini, idamın kaldırılmasına verdiği destekle sekteye uğratan MHP Lideri Devlet Bahçeli; Apo'nun "umut hakkı" ile cezaevinden çıkma umuduna yol aralayarak, Türkiye'nin siyasi tarihinde örneği olmayan cesaretle "terörü bitirmek şartıyla" kapıları sonuna kadar aralama hamlesi mukadderatında yeni bir liderlik görülen Türkiye'nin önünü açma girişimidir. 

Bahçeli'nin çağrısının ardından İmralı'da Öcalan'la görüşen Dem Partili siyasilerin Bahçeli'yi ziyareti, birbirini düşman ilan eden iki partinin seçmenlerinde oluşturulan psiko-nefreti azda olsa kırabilecekken; MHP'yi Ak Parti'nin sırtında yük olarak gören kesimin elindeki kozları alacak en güçlü resimdir.

Bahçeli'nin sözleriyle başlayan yeni süreç PKK'nın mümkün olmayan hedefler uğruna ölüme gönderdiği  gençler; sırtını PKK’ya dayayan, Erdoğan’ı başkan yapmamaya yemin eden, PKK'nın tükürüğüyle tehdit edenlerin özel okullarda okuttuğu, Avrupa’ya tatile gönderdikleri, modern hayatın sunduğu tüm imkanları tattırdıkları çocuklarının yaşamları ortadayken; çokta mümkün olmayan hedefler uğruna yaşam süresi oldukça kısa olan gençleri şehir yaşamına katma ve erken yaşta ölümlerine engel olma çabasıdır.

DEM'li siyasiler kendi çocuklarını en güzel imkanlarla yetiştirirken; dağda ölen çocukların analarının ağıtları üzerinden siyaset üretmeleri çokta samimi durmuyor. Beyaz Kürtlerin çocukları özel okullarda, Avrupa’da, ihalelerde, son model arabalarda, beş yıldızlı otellerde hayatın tüm zevkleri arasında yaşamını sürdürürken; dağdaki evlatlarını isteyen anneleri hainlikle; dağdan, ölümden kaçanları ihanetle suçlarken, devletin sunduğu tüm imkanlardan sonuna kadar faydalanmadılar mı?

Çözüm sürecinde pervazsız davranıp kabadayılık yapanların çocukları ultra lüks yaşamlarını sürdürürken; o günden bugüne kaçmak için yol bulamayan birçok genç ölüme kurban edildi. Siyasiler çocuklarını özel servisle beklerken, evladını kaybedenlerin "değer ailesi" kavramıyla ağızlarına bir parmak bal sürmekle geçiştirdiler. Kendi çocuklarını kral gibi yaşatırken, (....) yakınlarını işe almakla sanki büyük bir himmette bulunuyorlar gibi birde havaya girdiler. .

BEYAZ KÜRTLERİN ÇOCUKLARI ÖZEL OKULLARA, DİĞER KÜRTLERİN ÇOCUKLARI DAĞA, ÖLÜME...

SONUÇ YERİNE:

Bahçeli'nin çıkışını Öcalan'ı cezaevinden çıkarma girişimi olarak yorumlamak, dağda ölüme terk edilen yüzlerce genci yeniden hayata kazandırma çabasına haksızlıktır.

HDP/DEM'li siyasilerin önemli kısmı dağda ölen gencin ağıdı üzerinden siyasi kavram üretirken, Devlet Bahçeli'nin konuşmasıyla (Sayın Erdoğan'ın da haberdar olduğu ve desteklediği) başlayan son süreç, gençleri ölümden çekip alma girişimidir.

DEM'li seçmenler arasında bile "Çocukları Avrupa'da keyif yaşarken, yıllardır milletvekilliği yapıyor" şeklinde eleştirilen Pervin Buldan ve çocuklarını özel okullarda okutan DEM'li siyasiler, bir şekilde PKK'ya katılmış Kürt çocuklarının anne ve babası olduğunu; kendi çocuklarını ballı tereyağlı kahvaltılarla beslerken; o çocukları dağ şartlarında tutma duyarsızlığının insanı vicdanla uyuşmayacağını, kendi çocukları yaz aylarında sahil kenarlarında, eğlence mekanlarında keyif çatarken, başkalarının çocuklarının ölümü üzerinden siyasete yapmanın çokta ahlaki olmadığını yeniden hatırlamaları gerekir. DEM'li siyasiler kendi çocuklarına gösterdikleri hassasiyetin binde birini dağda yaşayan çocuğu göstererek o insanlara empatiyla yaklaşsa, evladının ölmesini istemeyen annenin feryadını kendi çocuklarına gösterdiği hassasiyet üzerinden okusa; ölümsüz bir hayatın kapısı sonuna kadar aralanacaktır. DEM'li siyasilerin gençleri özel okula, sahile, kampa; diğerlerinn gençleri ölüme.... .  

Terör yöntemiyle hiçbir sonuca/hedefe varılamadığı, PKK'nın bugüne kadar bir karış toprak alamadığı halde hala binlerce insanı ölüme göndermesi anlaşılabilir değildir.

Ortadoğu'da çizilen senaryoları tersine çeviren bir Türkiye gerçeği ortadayken; toplumsal talepleri kana bulamadan, teröre kurban etmeden siyasi mücadeleyle alma yöntemi varken, toplumsal talepleri kan ve terörle imkansızlaştırmak cehaletin/kötü niyetin/ göstergesidir.

Van'da hayatını kaybeden Rojin kardeşimiz için mücadele eden DEM'li siyasi, STK yada DEM'e yakın avukatlar, PKK saflarında ölüme yollanan kişilerin ölmemesi için aynı kararlılığı gösterdiği gün, bir şekilde PKK'ya katılan gençlerin ölümden çekilip şehir hayatına dahil olacağı gün olacaktır. 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları