Kayhan Bey Şerefli olmak iyidir
Kayhan Bey "Şerefli olmak" iyidir.
M.SALİH GEÇKEN
vanradikal@hotmail.com -
Kayhan Bey "Şerefli olmak" iyidir.
Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu'nun hakkımda birkaç yerde "bilmediğiniz şeyler var" algısal ajitasyonunu ciddiye almamış, bildiğim doğrularla yürümeye devam etmiştim. Bay Kayhan'ın, hakkımda "bilmediğiniz şeyler var" algısal ajitasyonunu sürdürmesi üzerine dostlarımın 'yeter artık' baskısından ötürü, 'İmam Şafi'nin uyarısını önemseyerek, kendisine naçizane cevap vermem şart oldu.
Kayhan Bey, birbirimizi iyi bildiğimizi/tanıdığımızı zannediyorum. Keskin rakiplerim bile şahitlik eder ki, sırtı 'vatansever gazeteci sosuyla parlatılan sahtekârlar' gibi çocuklarımız yaşındaki kızlara musallat olmadık.
'vatansever gazeteci sosuyla parlatılan sahtekârlar' gibi kayyumlardan sonra belediyelere ve kurumlara çöreklenmedik. Büyükşehir Belediyesi’nin ilk atanmışı ‘Mehmet Yaşar” faydalı olacağımıza inandığından kurulmak istenen yapıda yer almam için ısrarla teklif etse de oluşturulmak istenen yapının kirleneceğinden emin olduğum için uzak durdum. Kısa süre sonra haklı çıktım. Birbirlerine iftiralar. Ve yüzlerce şey. Nasip olursa “Van'ın 25 yıllık iz düşümünde BİR RADYOCU'NUN ANILARI” adlı kitabımda.
'vatansever gazeteci sosuyla parlatılan sahtekârlar' gibi Sayın Cumhurbaşkanı "PKK'ya alan açtı" alçaklığına imza atmadığımız gibi şu anki İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu ve Ak Partinin A takımında yer alan bazı Vanlı siyasilere bile isteye "FETÖ’cüdürler" iftirasını atmadık.
Ne hikmetse, FETÖ vari yöntemle enformasyon ajanlığına yeltenen iftiracıları yazınca AKP'lilerin hedefi oldum. Size, ailenize, şerefinize, ticaretinize hiçbir yanlışımız olmadığı halde sizde ne hikmetse beni hedefe koydunuz. Oysa ben Sayın Erdoğan'ın PKK'ya alan açmadığını, PKK ve FETÖ'yü bitirenin Sayın Erdoğan olduğunu, Erdoğan dışında hiç kimsenin FETÖ ve PKK'yı bitiremeyeceğini yazmıştım, değil mi?
FETÖ Sayın Erdoğan’a, Kürt çocuklar ölmesinde diye başlatılan ve 2015’te sonlandırılan çözüm süreci üzerinden iftira atarken, 2018'de PKK'nın hallaç pamuğuna çevrildiği bir dönemde 'çözüm süreciyle' PKK'ya alan açıldı demenin, Van eski Valisi şu anki İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu'na 'FETÖ’cü' yakıştırması yapmanın alçaklık olduğunu, Ak Partinin bazı isimlerine “FETÖ’cü, PKK'lılara yardım ediyorlar" yakıştırmasının FETÖ'cülerin taktiğine benzediğini yazmak kabahatse Kayhan bey harbiden özür dilerim. Yok eğer benim yazdıklarım doğruysa, gerisi sizde...
Kayhan Bey yakında çıkacak kitabımda yer verdiğim yaşanmış bir olayı kısa tutarak buradan aktarayım, sizde hakkımda bilinmeyen gerçekleri açıklayın. Bende sizde "doğruluğun, şerefin, haysiyetin iyi bir şey olduğunu" insanların algısına bastıra bastıra kazıyalım. Ben bugüne kadar size iftira atmadım. Sizde "bilmediğiniz bazı şeyler var" algısal ajitasyonundan vaz geçin derim.
Çıkacak kitabımda[1] yer verdiğim için fazla detay vermeden dostlarımın 'emek hırsızlığı’ dediği, hiç önemsemediğim bir olayı hatırlatayım mı?
Seçime kısa süre kala, zamanın Baro Başkanının babasının evine geçmiş olsun ziyaretine gidip kendinize mal ettiğiniz o ziyaretin tamamını başından sonuna kadar organize eden bendim.
Seçim sürecinde, zamanın Baro Başkanının babası Z.Ş'ye geçmiş olsun ziyaretine giden DTP milletvekili Özdal Üçer ve Fatma Kurtulan'ın kabul edilmediğini duyunca, hoşuma gittiğini itiraf edeyim. D.Market'te ortadan kaldırılmamı bile planlatan Özdal Üçer'e güçlü bir gol atmak için dönemin Ak Parti Van Gençlik Kolları Başkanı Y.A. ile irtibata geçerek, yapmak istediğim organize hakkında bilgi verdim. Y.A.'nın da dönemin sosyo-psikolojisi açısından ziyaretin iyi olacağına ikna olunca, bildiğin gibi DTP/günümüz HEDEP sosyolojinin ultra güçlü olduğu, DTP'li iki milletvekilinin kabul edilmediği ve konjonktür açısından oldukça önemli olan o ziyaret gerçekleşti. Geçmiş olsun ziyaretinde karşılaştığın başka bir partinin il başkanının o ziyarette olmasını rica edende bendim. Ziyarete gidecek kişilerin emin bir şekilde girip çıkması dahil her şeyi ben organize ederken, sen ne yaptın? O ziyareti kendine mal ettin değil mi? Dostlarımın "emek hırsızlığı" diye isimlendirdiği o sahiplenmeyi ne o gün ne de bugün hiç önemsedim. Ne yaptımsa inandığım değerler için yaptım.
Kayhan Bey, sizinle bugüne kadar olan ilişkimin en masum olanını yazdım. Bak iftira atmadım. Bu konuyu çıkacak kitabımda detaylandırsam da tamamen gerçeklerle detaylandırdım. Toplumun en rafine tabiriyle "Şerefli davrandım." Sizin için hırsız dediklerinde "bilmediğiniz şey var" demedim; görmediğim ve şahit olmadığım bir iddiayı kabul etmem, bence sizde günaha girmeyin" dediğimi siz benden daha iyi biliyorsunuz. Hatta sizin desteğinizle YYÜ'de bilmem ne yardımcısı olduğu iddia edilen eski danışmanınızın o makama getirilmesinin haksızlık olduğunu, bir çok kişinin hakkının ihlal edildiğini en yetkiliye söylerken; 'hırsızlık ya da rüşvete bulaşacağına asla inanmam" savunuma iki profesör şahittir. İnandığım değerleri bir tarafa bırakarak "bilmediğiniz şeyler var" diyebilirdim. Piyasada konuşulanları aktarabilirdim, değil mi? Ben şerefli olmayı tercih ettim.
Sizde onlarca kişiye hakkımda "bilmediğiniz şeyler var" diyorsunuz ya "hakkımda bilinmeyen gerçekleri" paylaşarak, beni deşifre şerefine siz nail olun. Daha iyi olmaz mı? Bende yazayım. Adam, hakkımda bilinmeyen gerçekleri şereflice açıkladı, diyeyim. Kapalı kapılar arkasında bana haksızlık yapıyor, demeyeyim.
Kayhan Bey, ben Özdal Üçer üzerinden o sosyolojiye gol atarken; bugün vatansever sosuyla sırtı sıvazlatanlar, Sayın Erdoğan'ın mitingi esnasında Sayın Erdoğan'ın göreceği yakınlıkta araçların yakıldığı mitingden bir kaç gün önce korsan yayın yapan radyo'da Özdal Üçer konuk edilerek "Tayyib’i Van'a sokmayacağız" hezeyanı topluma aktarıldı. O sosyolojiye motivasyon desteği oldu.
Bugün seni sosyal medyada övenler, 2015'te Merkür TV, Esra FM ve kaçak/korsan yayın yapan radyo ortak yayınında hiçbir Ak Partiliye yer vermeden, Ak Parti karşıtlarını konuk ederek, "Katil Devlet" "Katil Erdoğan" “Gar saldırısını devlet yaptı” ve benzer yüzlerce söyleme olanak sundular. Toplumun ajite edilmesine destek oldular.
Çözüm süreci PKK'ya alan açtı algısal operasyonuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iftira atan İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu hakkında 'FETÖ’cü' iftirası atan bugünün ultra vatanseveri Ziya'da DTP Eş Başkanı Aysel Tuğluk'u başka bir radyoda konuk ederek, yayının başından sonuna kadar " bol sayınlı" neler neler konuşulmadı? Hatırladın mı? Yaptığımız yayınlardan ötürü o dönem bir taraftan ailem baskı altına alınmaya çalışılırken, bende Allah'ın yardımıyla suikast girişimlerinden yırtmaya çalışıyordum.
Kayhan Bey, zor zamanda direnmenin/karşı cepheyle zorda olsa mücadele etmenin; geniş zamanda dinlenmenin “severlik” olduğuna inananlardanım. Zor zamanda karşı cepheye şirin görünmenin/yer almanın, omurgası kırılmış bir yapıya da kabadayılık yapmanın ‘menfaati sever” olduğuna inananlardanım.
&
Kayhan Bey;
DTP’li Bekir Kaya kazansın diye alanda sokakta çalışan vatanseverlerden olamadığım için özür dilerim.
DTP’li Bekir Kaya’ya ‘Sen bize Allah’ın lütfusun” diyen vatanseverlerden olamadığım için özür dilerim.
Seçim zamanlarında Van’da bazı TV ekranlarına çıkıp devlet/hükümet hakkında kem küm yapan vatanseverler gibi olamadığım için özür dilerim.
&
Kayhan Bey bu arada;
15 Temmuz Hain darbe girişiminin olduğu gece Ak Parti önünde gelen ilk 15 kişiden biri ilk gazeteci bendim. Dönemin il başkanı ve yönetimi şahit. Kayhan Bey bugünün çok fazla vatanseverleri o akşam yoktular. Sizde yoktunuz değil mi? Birden aklıma geldi de.
Kayhan Bey şimdilik bu kadar. Geri detay yakında çıkacak kitabımda, inşallah. Şimdi sıra sizde. Benimle ilgili "bilinmeyen şeyler" nedir, açıklamanızı bekliyorum. Ya da özür.
Seçim bitinceye kadar sizinle bir daha polemik yaşamak istemiyorum. Karar sizin tabi.
[1] M.Salih Geçken. Van'ın 25 yıllık iz düşümünde BİR RADYOCU'NUN ANILARI
