Kentin Sapkın Devrimcileri
Dünyanın her yerinde olduğu gibi kentmizde de 'sapkınlık' olarak yorumlanacak kabuller, inançlar ve ideolojiler var.
M.SALİH GEÇKEN
vanradikal@hotmail.com -
Dünyanın her yerinde olduğu gibi kentimizde de 'sapkınlık' olarak yorumlanacak kabuller, inançlar ve ideolojiler var.
Marks'ın, kadın için biçtiği ahlak kritlerlerinden en önemlisinin, "kadın istediği an istediği erkekle olur"(1) kabulünü, kadın bedenini kamuya açmak için, "kadın bedeni namus değildir" yaklaşımına indirgeyerek savunanların; bazı İranılı turistlerin aşırı çıplaklığını tepki gösterenlere küçümseyen tavırlarla eleştirerek, yatak odası giysileriyle sokağa çıkışı gelişmişlik ve modernizmle tanımlama çabasını kültürel sapkınlık olarak değerlendirenler var.
İnandığı kabuller doğrultusunda aşırı çıplaklığın topluma verebileceği zararı dile getirenleri sert sözlerle ve hakarete varan içeriklerle eleştirenlerin geçmişini hatırlayacak olursak; 'İdeolojik devrimcilik iddiası ve sloganlarıyla ortaya çıkmış, "Kadın bedeni namus değildir"e ek olarak "İbneliği meşrulaştırma" dayatmasıyla '20 yüzyıl devrimcilik' senaryosunda yer alarak "devrimin tarihsel iz düşümüne" vurdukları lekeyle, devrimcilik oyununun en komik sahnesinin figüranları olarak kültürel sapkınlığın zirvesini devrimcilik kılıfıyla bu topluma kabul ettirmeye çalışmışlardı.
Che Guevara'nin hikayeleri posterleri ve kolyeleriyle övünenlerin küresel emperyalizmin 'LGBT' diretmesine angaje olmaları günümüzdeki devrimcilerin (!) başarı hikayesidir. Deniz Gezmiş 6. Filoya karşı mücadele ederken, günümüzün Van'daki devrimcileri İran'dan gelen aşırı açık giyimli (sayıları oldukça az) kadınları korumak bahanesiyle kültürel değerleri doğrultusunda düşüncelerini dile getirenleri Van Gölü'ne dökme devrimine yönelmiştir. Van'daki devrimciler (!) kadınları, Afrika ormanlarında yaşayan ve çıplaklıkta ' daha modern daha gelişmiş" kadınlara dönüştürerek devrimlerini gerçekleştirme azmindeler. Bizim devrimciler (!) kadının üstündeki libası-elbisenin ebatını küçülttükçe, toplumdaki ibnelerin sayısını artırdıkça devrime giden yolu daha çok kat etmiş olabileceklerine inanmış gibiler.
Van'da gözlemlediğim devrimciler(!) kültürel değerlerle, kültürel değerleri besleyen İslami ve Kürt kültürüyle savaş içindeyken, emperyalizmin oluşturmak istediği tüketim toplumunun birer neferi gibi çalışmaktadır. Kadın bedenini (aynı zamanda erkek bedeninide) özel kılan İslami değerlerle Kürt kültürüne karşı mücadele eden sözde 'Gundi Devrimciler' kadın bedenini metalaştıran emperyalizmle gayet uyumlular. Devrime giden yol 'kadının modayı takibine' takılmış galiba.
Van özelinde, Marks'ın, kadın için biçtiği ahlak kritlerlerinden en önemlisinin,"kadın istediği an istediği erkekle olur" yaklaşımını 'kadın bedeni namus değildir" perspektifine indirgeyerek kabul edenler olduğu gibi aşırı çıplaklığı toplum için tehlike olarak görenlerde var. Afrika'da yaşayan yerliler kadar özgürce giyinemediği halde çıplaklığı modernzim ve gelişmişlik olarak yorumlayanlar olduğu gibi İran'dan Van'a gelen bazı İranlı turistlerin aşırı çıplaklığından ultra düzeyde rahatsız olanlarda var. Birileri kadın bedenini kamuya açmaya çalışırken, birileri kadın bedeninin özel olduğuna dikkat çekmektedir. Dün olduğu gibi bu günde bu karşıtlıklar normaldir, yaşam devam ettikçe karşıtlıklar devam edecektir. Birileri sokakları çıplaklar kampına dönüştürmek isteyecek, birileride buna karşı kendi değerleri doğrultusunda yanlışa dur diyecek. Hakaret ve şiddete yönelik hedef gösterme olmadığı sürece bu tartışmalar devam edip gidecektir.
&
Toplumun dini ve kültürel değerlerine savaş açanların kadın üzerinden yürüttükleri tartışmanını boyutu, söz konusu yakınları olunca değişime uğraması, dini ve kültürel değerlere karşı 'ideolojiyi dayatanların ikircikliğidir. Sözde devrimcilerin ikircikli-düalist tavrı, 'KADIN ÜZERİNDEN' yaptıkları savununun doğru-samimi olmadığını en önemli kanıtıdır.
Van'da kadın ve erkeklerle yaptığımız onlarca çalışmada gördüğümüz 'kırmızı çizgi" "NAMUSTUR". Kadında namusun en önemli değeridir. Kadın bedeni namus mudur? sorusuna cevap veren erkeklerin tamamı söz konusu kendi yakını olunca, cevabı "EVET" tir.
Yaptığımız iki ayrı çalışmada;
Kadın bedeni namus mudur? "EVET" % 85
Kardeşinizin, eşinizin bedeni namus mudur? "EVET" %100
&
Sözü fazla uzatmadan şu hatırlatmayla bitirelim;
Marks'ın, "en ahlaklı kadın istediği an istediği erkekle olan kadındır" yaklaşımını, kutsal bir değer gibi toplumda, "beden namus değildir" sapkınlığına indirgeyerek yaymaya çalışanlar dün nasıl başaramadıysa, aşırı çıplaklığı çeşitli gerekçelerle savunmaya yeltenenlerde başaramayacak; aynı havuzun karanlık dehlizlerinde bir avuç kalacaklardır.
Bu toplumda yaşayan dini-seküler yaşam tarzını benimsemiş çok sayıda kadının, bazı İranlı turistlerin aşırı açık giyinmelerinden ötürü rahatsız olma çağırısını haberleştirdiğimiz için bizi hedef gösterenlere uyarımızıdır. Sınırımızı biliyoruz, sınırınızı bilin.
KÜLTÜREL DEĞERLERİNİ DİLE GETİRENLERİN DÜŞÜNCELERİNİ HABERLEŞTİRDİĞİMİZ İÇİN HAKARETE VARACAK SÖZLERLE BİZİ HEDEFE KOYANLAR, ATLANTİK VE AB DESTEKLİ DEVRİMCİLER OLDUĞUNUZU BİLDİĞİMİZİ BİLİN İSTERİM.
------
1- Ekonomi Politiğinde okuduğumu hatırlıyorum.
