Van'daki siyasi röntgenin raporu
Grup olarak, Van'da bir ilki gerçekleştirmesin mutluluğunu yaşıyoruz.
M.SALİH GEÇKEN
vanradikal@hotmail.com -
Van Yaşad Yönetimi olarar, Van'da bir ilki gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Karşımıza çıkarılan tüm zorluklara rağmen Van'da uzun zamandan bu yana kitap fuarı yapılmaması harekete geçmemizin en önemli nedeniydi. Engel çıkarıldı, mücadele ettik. Engeller çıkarıldı, yine aştık.
Van Yazar ve Şairler Derneği başkan yardımcısı olarak ben, Başkan Prof.Dr. Zeki Taştan ve diğer başkan yardımcımız Birol Duman'ın çabası, İpekyolu Belediye Başkan Yardımcısı Ayşe Gül Kahraman'ın desteği, İpekyolu Kaymakamı/Başkan V. Sayın Abdulkadir Umut Kasman'ın yer tahsisinin onayı ile yaklaşık "65 YAZARLA" 11-14 Ocak tarihlerinde 14:00-18:00 saatleri arasında "1'nci Van Yerel Kitap Fuarı"nı yapıyor olacağız. Fuarı yapıncaya kadar çektiğimiz sıkıntıları ve fuar davetiyesini götürdüğümüz bazı bürokratların olumsuz tavırlarını bir tarafı bırakacak olsakta zoru başardık. Zorlukları başarmanın mutluluğunu keyifle yaşadık.
Sayın Valimiz Ozan Balcı'nın, Belediye Başkanlarımızın, Van YYÜ Rektörünün, Milli Eğitim Müdürünün, Kaymakamlarımızın, Emniyet Müdürümüzün, alanda yoğun bir şekilde çalışan siyasilerimizin kitap fuarına destekleri mutlu edecektir.
Başta Sayın Vali Ozan Balcı ve bürokratlarımızın açılışa katılımları bile bizleri onurlandıracaktır.
VAN'DAKİ SİYASİ RÖTGENİN RAPORU?
Maalesef, bireyi, toplumu, devleti ve kültürel değerlerimizi korumak için tavsiyelerde bulunan Akşemseddin'in, Koçibey'in, Nizamülmülk’ün ve İbn Haldun'un öneri, tavsiye ve tecrübelerinin ilgi görmediği; bireysel etikte haz ahlakını, siyasette bireysel çıkarı benimseyen bizden olmayan filozofları, "İnsan insanın kurdudur" diyen Thomas Hobbes'i, Machiavelli'ye atfedilen “amaca ulaşmak için her yol mübahtır” kabulünün hakim olduğu siyaset-psikolojisinin hakim olduğu bir süreç yaşanıyor.
Susmanın, konuşmaktan; kalemi bırakmanın yazmaktan daha değerli olduğu bir dönemdeyiz. Doğru haber yapmanın ve yazmanın 'kabahat' olduğu bu zaman diliminde; yazdıkların doğru ama "SANANE" ahlakının yaygınlaştığı bir süreçteyiz. "DOĞRU AMA SANANE" "SANA MI KALMIŞ?" "BOŞ VER. SALLA GİTSİN" "KENDİ MENFAATİNE BAK" "HERKES GİBİ SENDE ÇIKARINI DÜŞÜN"
Keşke, iyiyi doğru gidiyoruz diyebilseydim; maalesef kendi kültürel ve dini değerlerimizden hızla uzaklaşıyor; milli ve manevi değerlerimizi araçsallaştırıyoruz. Gücün dengesine göre değişiyor, bir gün önce yerdiğimizi, bir gün sonra birkaç liraya övebiliyor; hakkında olmadık ağır sözler kullandığımız kişiyi görünce iki sevgili gibi el ele tutuşabiliyoruz. Arkadan olmadık laflar ediyor, bir araya gelince ön ilikliyoruz.
Allah'ın hoşnut olmadığı birçok şeyi yapmanın, toplum nezdinde kaybetmenin hiçbir kıymetinin kalmadığı, ihtiyaç sahibi ya da beklenti içinde olanların övgüsünün; doğruları yazan ya da tavsiye edenlerin çabasından daha değerli olduğu bir süreçte, "SOLUKLANMAK" yeni değerler üretmek için hayırlı bir HİCRET' olacaktır.
2024 yılının ikinci çeyreğinde çıkarmayı düşündüğüm “Van’ın 25 yıllık iz düşümünde BİR RADYOCUNUN ANILARI” kitabı için dua beklerim.
Hayırla kalın.
